TÜRK DUASI

Arapların putlara taptıkları dönemden 800 sene önce, bir ve tek olan Tanrı’ya inanan Türk Hun Hükümdarları şu duayı okurlardı: “Ulu Tanrı! Her şeyi yaratan Tanrı! Yenilmez, yıkılmaz, ölmez, bitmez, yitmez, yok olmaz Tanrı! Suyu donduran, buzu eriten, buzdan su yürüten, sudan ırmak coşturan, ırmaktan göl dolduran, gölde balık gezdiren Tanrı! Kuru derelere pınar koşturan, ota ağaca can yürüten, ottan ağaçtan çiçek çıkartan, çiçeklerden oğul veren, arıya bal yaptıran Tanrı! Günümüzü aydınl...


BİZ TÜRKLER;

Türk düşmanlığı belli olan Arapçıları, Arap'a hizmet edenleri mezhepçileri,bölücüleri,siyonistleri, teröristleri, tarikatçıları, Pkk'lıları, Kürtçüleri, Ermenicileri, AB'cileri, ABD'cileri, yani bilimum haybecileri istemiyoruz. Bütün Türklerin din, mezhep, siyasi görüş, boy, oymak, parti farkı gözetmeksizin, Türklerin varolması için birleşmeye davet ediyoruz. BÜTÜN TÜRKLER BİR ORDU diyoruz.


Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İste o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir. Bizim dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak ya...


Türban ve altındaki bone, Samioğlu kavminin geleneğidir. Kadına verdikleri değeri simgeler. Bu nedenle Türk kadınının hiçbir yerde farz olmayan bu türban ve kara çarşaf geleneğini reddetmesi gerekir. Onbin yıldır Türk kadını börk, yazma ve eşarp takmıştır. Kadını aşağılayan Samioğlu Yahudi geleneğini lütfen taklit etmeyin. Çünkü İslamın yüce kitabı Kur'an'da bu türban ve kara çarşafla ilgili hiçbir emir bulunmamakta olup, "örtünün ve kapanın" gibi cümleler "boynunuzdaki ziynet eşyalarını kapatın...


Biz Türkler...

"Biz Türkler, hileci, desiseci, fitneci bir millet değiliz. İnsanları yalanlarla dolanlarla altadıp kandırmayız. Verdiğimiz sözden asla dönmeyiz. Hileyi ancak savaş meydanlarında doğru buluruz. Eğer savaş da, hilesiz yapılabilecek bir iş olsaydı, savaşta da hileyi doğru bulmazdık..." Orhun Yazıtları'ndan